ŞEHİTLER ÖLMEZ

Camları döven yağmurun sesine uyandı. Kulakları sağır edercesine müthiş bir gök gürültüsü…

10:44:55 | 2019-11-25
HÜSEYİN CETİN
HÜSEYİN CETİN      h.hoca.ank@hotmail.com

Camları döven yağmurun sesine uyandı. Kulakları sağır edercesine müthiş bir gök gürültüsü…Yağmur şiddetini öyle bir artırmıştı ki, çatıdan sızıp yatağının üstüne düşen damlaları sayamıyordu bile. Sızlanarak dizlerini tuta tuta son bir gayretle kalktı yerinden besmele çekerek…Çok zaman geçmemişti ki gecenin sessizliğine ok gibi saplanan ezan başladı…

Allahü Ekber..

Allahü Ekber…

-En büyüksün sensin yâ rabbi,..

 iniltiler içinde aldı abdestini ihtiyar…Ellerini yıkarken ellerliyle işlediği bütün günahların abdest suyuyla akıp gittiğinin farkındaydı…Ağzını yıkarken ağzıyla,gözlerini yıkarken gözleriyle,işlediği günahlarının suyla birlikte döküldüğünü… vel hasıl hangi uzvunu yıkamış ise o uzvuyla işlediği bütün günahların döküldüğünü biliyordu...Çünkü müjdeyi vermişti Allah’ın en sevgilisi…Ne gü güzel bir bahtiyarlık Allahım…

Dualar,âminler arşı titretiyor…

Sana inanmayan kâfirdir Yâ rabbî…

Kâbe resminin asılı olduğu,yer yer  toprak sıvasının döküldüğü, üste doğru sürgülü,kırılan kısmına eski gömlek parçası sıkıştırdığı camdan taraftaki kıble yönü olan duvara yönelerek  Sabah namazının sünnetini eda etti.

Kenarlarındaki çivilerin söküldüğü,kendisinden daha yaşlı,gıcırdayan merdivenleri yavaş yavaş inerken bir eliyle sundurmadan tutuyor,diğeriyle de meşe dalından kesilmiş,geçmişi kadar sağlam,ucunda tutmaya kolaylık olsun diye çok sevdiği oğlunun yaptığı sopasından destek alıyordu…Sokak lambasının belirsizce aydınlattığı loş yoldan ağır aksak ilerlerken Hacı Hasan belirdi yolun patika kısmında…Hacı Hasan dedesinin Çanakkale Savaş anılarını  anlata anlata bitiremeyen, hafızlığı çok kuvvetli,yüzlerce talebe yetiştirmiş muttaki bir insandı.Şimdi titreyen elleriyle selam verebildi ancak…

-Esselâmü aleyküm,

-Ve aleyküm selâm,

-Sabahın hayır olsun Musa Abi,

-Hayırlı sabahlar Hacı Hasan,

İki nur yüzlü, gönlü bu dünyaya olduğu kadar diğer aleme de açık iki pîri fani konuşa konuşa caminin yolunu tuttu.

İmam,her zaman olduğu gibi,farzdan önce Kur’an okuyordu.Kovulmuş şeytanın şerrinden Rahman ve Rahim olan Allah’a sığınırım…

Medrese okumuş,pek çok talebe yetiştirmiş olan Hacı Hasan içten içe düşünmeye başladı okunan ayetlerin anlamını…

Rahman…Bu dünyada hiç adaletsizlik yapmayan,çalışan,hak eden her kese Müslim, gayr-ı Müslim ayırt etmeden veren,kendini inkar eden küffara bile ihsanda bulunan Yüce Allah…

Rahîm…Âhirette sadace Müslümanlara rahmet edecek,Müslümanları  kollayıp gözetecek ve onlara acıyıp rahmet edecek…

Mü’minun süresini okumaya başlamıştı bile hoca efendi…

O mü’minler ki kesinlikle kurtuluşa ermişlerdir.  

Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;

Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;

Onlar ki, zekâtı verirler;

Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;

Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve sözlerine  riayet ederler;

Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.

İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır;

 (Evet) Firdevs'e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.

Kurtuluşa erecek Müslümanların kimler olacağını saymıştı Allah…

Bir safı doldurmayan cemaatle namaz kılındı. Oğlunun anlattığı,Mehmet Akif Ersoy’a ait bir söz  geldi aklına Musa Amcanın.Bu memleketin ne zaman düzeleceğini sorusuna ne güzel cevap vermiş merhum; “Cuma namazına giden cemaat sabah namazına da giderse” demiş.

 

Namaz çıkışında selamlaşıp ayrıldılar,kimisi işine gitmek için çabucak uzaklaştı.Mehmet hoca caminin kapısını hızlıca kilitleyip yetişti Musa Amca’ya.Koluna girip anlatmaya başladı.Ahiret,şefaat,imtihan…Herkesin imtihanı farklı…

Musa Amca biliyordu ki Mehmet Hoca sabah namazı bitiminde vakit geçirmeden  uzun zamandır hastanede  yatan yaşlı babasını ziyarete gider, ihtiyaçlarını giderir.Bu gün, başka… Bu gün değişik bir gün...Hem Mehmet Hoca,hem de Musa Amca için…

-Hocam bir şey mi var?

Mehmet Hoca kısık bir sesle hüküm Allah’ın,başın sağ olsun diyebildi…Kelimeler boğazında düğümlenerek…

Musa Amca, doğuda askerlik yapan, canından çok sevdiği,gözünden bile esirgediği canı oğlundan bir haber olduğunu anlamakta zorlanmadı.Ayakta durmakta güçlük çekti…Dizleri yaşlı vücudunun   ağırlını taşıyamadı, oturdu. “ŞEHİTLER ÖLMEZ” dedi,mırıldanarak.Birden toparlandı.Dünya imtihan dünyasıydı.Bu da bir imtihandı.

İmtihanı,imtihanları kazanmak gerek…

 Bismillah… “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin.Onlar Allah katında diridirler.Fakat siz anlamazsınız.”

Ayetler, diğer ayetleri akıllara getirdi…

“Allah’tan geldik yine Allah’a döneceğiz”

“Biz, sizi biraz açlık,biraz korku,mallarınızdan, nefislerinizden ve meyvelerinizden(ciğer pareleriniz olan evlatlarınızdan)eksilterek deneriz.Ey Rasülüm!Sabredenlere (cenneti) müjdele!

-Ne büyük bir müjde dedi ıslak gözlerle…

Müjdeye nail olmak için sabretmek lazım…

Gözlerinden süzülen yaşlar beyaz sakalını yıkadı âdeta…Ama biliyor ki hainleri sevindirmemek gerek.Acısını içine gömdü.Şehit babası olmanın verdiği gururla doğruldu yerinden.

Bugün oğlunu asker selamıyla selamlayacak,dimdik duracak, yavrusunun hatırası elindeki sopayı bile  bir kenara  bırakacak kadar güçlü olacaktı Musa Amca.Güçlü olsun ki hem hainler sevinmesin,hem de oğlu üzülmesin.

Sesler…

Şehitler ölmez,vatan bölünmez….

Şehitler ölmez,vatan bölünmez….

Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır ! "

Titreyen elleriyle uğurladı ciğer paresini…

-Hz.Muhammed’e komşu ol…

Üç gün geçti aradan…

Şehit üsteğmen babası Musa Amca ‘da ol rasûle komşu oldu…




ETİKET :  

Tümü